Bütünleşik Sistemlerin Veri Merkezine Olan Etkileri
Son yıllarda
bilişim teknolojilerindeki gelişmeler uzun zamandır veri merkezlerinin
tasarımlarındaki teknikleri kökünden değiştirmektedir. Yıllardır alışık
olduğumuz mimari tasarımlar ve veri merkezi boyutlandırmaları karmaşık olan
yapılarını terk edip daha düzenli, az enerji tüketen ve yer kaplayan,
yönetilebilirliği daha basit bütünleşik sistemlere taşınmıştır. Bütünleşik
sistemlerin bir organizasyona etkisi iki yönlüdür. Birincisi veri merkezindeki
değişimler ikincisi ise şirket organizasyonuna olan etkisi. Burada veri
merkezini nasıl dönüştürdüğünden bahsediyor olacağım.
Bir veri
merkezinin tasarımı önce inşaatı ile başlar. Kimi zaman tek bir kabinetin 1 ton
ağırlığından fazla olabileceğini varsayarsak oldukça sağlam bir zemin
tasarlamak gereklidir. Daha sonra bu veri merkezinin içine taşınması planlanan
sistemlerin (donanımların) en sağlıklı şekilde yerlerine alınması ve
enerjilerinin verilmesi tasarlanır. Soğutma, veri merkezi güvenliği, ağ şeması
ve etiketlemesinin hazırlanması ve donanımların doğru konumlandırılması da bir
veri merkezi tasarımı için önemlidir. Bugün bir veri merkezi tasarlarken ana
hedef daha az enerji tüketimi ve daha az yer kullanımıdır. Ne kadar az enerji
ile ne kadar çok performans alınabilir, daha az yer kaplayan sistemlerle ne
kadar çok veri saklanabilir? Bunun cevabını ve en optimum yolunu aramaktayız.
Birçok kurum
veri merkezinden daha fazla soğutma unsurunu çıkartmak, sistemlerin enerji
tüketimini azaltmak ve bütün bunları yaparken performanstan, güvenlikten ve
yönetilebilirlikten ödün vermemek ister. İşte bu sorunu adresleyebilmek için
son yıllarda “bütünleşik sistemler” olarak adlandırdığımız (engineered systems)
yapılar, birçok üretici tarafından piyasaya sürülmüştür ve her geçen gün daha
fazla veri merkezinde kullanılmaya başlanmıştır. Bütünleşik sistemler,
bünyesinde hem donanım hem de yazılım unsurlarını barındıran, depolama, sunucu,
işletim sistemi, veritabanı yönetimi yazılımı, uygulama yazılımları ve
sanallaştırma gibi pek çok bilişim sistemleri bileşenlerine ev sahipliği
yapabilen sistemlerdir. Bütünleşik sistemlerden önce geleneksel sistemler
olarak nitelediğimiz, veri merkezinde kurumları tamamlanan, tamamen kurumlara
özel, hata çıkması ihtimali yüksek ve daha fazla riskli ortam, tek seferlik
yapılandırma ile kurumları tamamlanan, kurulum süresi uzun ve karmaşık
sistemlerden bahsediyorduk.
Bütünleşik
sistemlerde ise donanım, içindeki yazılımlarla birlikte, tamamen kablolanmış ve
üzerine veri almaya açık şekilde, sadece günler içerisinde kurulabildiği gibi
eski geleneksel mimariye göre çok daha az enerji tüketmekte, soğutma ihtiyacı
duymakta ve yer kaplamaktadır. Bu, veri merkezlerinde çığır açan bir adımdır.
Veri
merkezindeki değişime sadece donanım ya da yazılım gözüyle bakmamak gerekir. Bu
kavrama ek olarak 2004’lü yıllarda konuşmaya başladığımız büyük veri (big data)
ve ondan çok daha uzun yıllar önce kavramsal olarak nitelendirilmiş bulut
bilişim (cloud computing) bugün veri merkezlerindeki kaynakları daha etkin
kullanmamıza destek olan kavramlar ve teknolojilerdir. Bulut bilişim kavramında
üç ayrı alt başlık bulunmaktadır. Açık (public), özel (private) ve melez
(hybrid) bulut bilişim yapılandırmaları mevcuttur. Kurumdaki servis talebine
göre hizmet edecek şekilde ayarlanırlar. Amacı mevcut kaynakların daha etkin
kullanılması, servislere hızlı erişilebilmesi, kaynakların merkezi yönetilmesi
ve verinin daha güvenli olmasıdır. Büyük veri kavramına baktığımızda arkasında
java kodu ile geliştirilmiş ve hadoop ismini verdiğimiz bir teknoloji
barınmaktadır. Bu yazılımlar kümesi çok çeşitli, yüksek hacimli, hızla üremekte
olan verilerin ev sahibi olmak ve belirli araçlarla veriden, yeni yollar
keşfedilmesine yarayacak yazılımlardır. Bütünleşik sistemleri, bulut bilişim
altyapısını ve büyük veri teknolojilerini bir arada kullanmak (ihtiyaçlara
göre) mümkündür ve doğru ve etkin kullanıldığında veri merkezindeki tasarruf
miktarı yerden, soğutmaya, enerji tüketiminden verimliliğe kadar
iyileşmektedir.
Bugün Türkiye’de
kamu kurumlarında ve özel sektörde hizmet veren telekomünikasyon, bankacılık,
perakende, savunma sanayi gibi pek çok farklı alanda bütünleşik sistemler
kullanılmakta, eski ve hantal geleneksel mimariler terk edilmektedir. Bu sayede
kurumlar operasyonel maliyetlerini azaltmaktadır. Kısa vadede veri
merkezlerindeki dönüşüm bu yönde devam edecek, uzun vadede ise bulut bilişim ve
büyük veri kavramlarıyla birlikte mevcut ilişkisel veritabanı yönetimi
sistemleri tam entegre çalışacaktır. Bu entegrasyonun yegane amacı kaynakları
etkin kullanmak ya da veri merkezinde dönüşüm sağlayarak maliyetleri azaltmak
değil, sahip olunan ya da olunabilecek verilerden yeni yollar, fikirler
keşfetmek ve operasyonel verimliliği arttırmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder