22 Eylül 2013 Pazar

Bütünleşik Sistemlerin Veri Merkezine Olan Etkileri


Bütünleşik Sistemlerin Veri Merkezine Olan Etkileri

Son yıllarda bilişim teknolojilerindeki gelişmeler uzun zamandır veri merkezlerinin tasarımlarındaki teknikleri kökünden değiştirmektedir. Yıllardır alışık olduğumuz mimari tasarımlar ve veri merkezi boyutlandırmaları karmaşık olan yapılarını terk edip daha düzenli, az enerji tüketen ve yer kaplayan, yönetilebilirliği daha basit bütünleşik sistemlere taşınmıştır. Bütünleşik sistemlerin bir organizasyona etkisi iki yönlüdür. Birincisi veri merkezindeki değişimler ikincisi ise şirket organizasyonuna olan etkisi. Burada veri merkezini nasıl dönüştürdüğünden bahsediyor olacağım.

Bir veri merkezinin tasarımı önce inşaatı ile başlar. Kimi zaman tek bir kabinetin 1 ton ağırlığından fazla olabileceğini varsayarsak oldukça sağlam bir zemin tasarlamak gereklidir. Daha sonra bu veri merkezinin içine taşınması planlanan sistemlerin (donanımların) en sağlıklı şekilde yerlerine alınması ve enerjilerinin verilmesi tasarlanır. Soğutma, veri merkezi güvenliği, ağ şeması ve etiketlemesinin hazırlanması ve donanımların doğru konumlandırılması da bir veri merkezi tasarımı için önemlidir. Bugün bir veri merkezi tasarlarken ana hedef daha az enerji tüketimi ve daha az yer kullanımıdır. Ne kadar az enerji ile ne kadar çok performans alınabilir, daha az yer kaplayan sistemlerle ne kadar çok veri saklanabilir? Bunun cevabını ve en optimum yolunu aramaktayız.

Birçok kurum veri merkezinden daha fazla soğutma unsurunu çıkartmak, sistemlerin enerji tüketimini azaltmak ve bütün bunları yaparken performanstan, güvenlikten ve yönetilebilirlikten ödün vermemek ister. İşte bu sorunu adresleyebilmek için son yıllarda “bütünleşik sistemler” olarak adlandırdığımız (engineered systems) yapılar, birçok üretici tarafından piyasaya sürülmüştür ve her geçen gün daha fazla veri merkezinde kullanılmaya başlanmıştır. Bütünleşik sistemler, bünyesinde hem donanım hem de yazılım unsurlarını barındıran, depolama, sunucu, işletim sistemi, veritabanı yönetimi yazılımı, uygulama yazılımları ve sanallaştırma gibi pek çok bilişim sistemleri bileşenlerine ev sahipliği yapabilen sistemlerdir. Bütünleşik sistemlerden önce geleneksel sistemler olarak nitelediğimiz, veri merkezinde kurumları tamamlanan, tamamen kurumlara özel, hata çıkması ihtimali yüksek ve daha fazla riskli ortam, tek seferlik yapılandırma ile kurumları tamamlanan, kurulum süresi uzun ve karmaşık sistemlerden bahsediyorduk.


Bütünleşik sistemlerde ise donanım, içindeki yazılımlarla birlikte, tamamen kablolanmış ve üzerine veri almaya açık şekilde, sadece günler içerisinde kurulabildiği gibi eski geleneksel mimariye göre çok daha az enerji tüketmekte, soğutma ihtiyacı duymakta ve yer kaplamaktadır. Bu, veri merkezlerinde çığır açan bir adımdır.
Veri merkezindeki değişime sadece donanım ya da yazılım gözüyle bakmamak gerekir. Bu kavrama ek olarak 2004’lü yıllarda konuşmaya başladığımız büyük veri (big data) ve ondan çok daha uzun yıllar önce kavramsal olarak nitelendirilmiş bulut bilişim (cloud computing) bugün veri merkezlerindeki kaynakları daha etkin kullanmamıza destek olan kavramlar ve teknolojilerdir. Bulut bilişim kavramında üç ayrı alt başlık bulunmaktadır. Açık (public), özel (private) ve melez (hybrid) bulut bilişim yapılandırmaları mevcuttur. Kurumdaki servis talebine göre hizmet edecek şekilde ayarlanırlar. Amacı mevcut kaynakların daha etkin kullanılması, servislere hızlı erişilebilmesi, kaynakların merkezi yönetilmesi ve verinin daha güvenli olmasıdır. Büyük veri kavramına baktığımızda arkasında java kodu ile geliştirilmiş ve hadoop ismini verdiğimiz bir teknoloji barınmaktadır. Bu yazılımlar kümesi çok çeşitli, yüksek hacimli, hızla üremekte olan verilerin ev sahibi olmak ve belirli araçlarla veriden, yeni yollar keşfedilmesine yarayacak yazılımlardır. Bütünleşik sistemleri, bulut bilişim altyapısını ve büyük veri teknolojilerini bir arada kullanmak (ihtiyaçlara göre) mümkündür ve doğru ve etkin kullanıldığında veri merkezindeki tasarruf miktarı yerden, soğutmaya, enerji tüketiminden verimliliğe kadar iyileşmektedir.

Bugün Türkiye’de kamu kurumlarında ve özel sektörde hizmet veren telekomünikasyon, bankacılık, perakende, savunma sanayi gibi pek çok farklı alanda bütünleşik sistemler kullanılmakta, eski ve hantal geleneksel mimariler terk edilmektedir. Bu sayede kurumlar operasyonel maliyetlerini azaltmaktadır. Kısa vadede veri merkezlerindeki dönüşüm bu yönde devam edecek, uzun vadede ise bulut bilişim ve büyük veri kavramlarıyla birlikte mevcut ilişkisel veritabanı yönetimi sistemleri tam entegre çalışacaktır. Bu entegrasyonun yegane amacı kaynakları etkin kullanmak ya da veri merkezinde dönüşüm sağlayarak maliyetleri azaltmak değil, sahip olunan ya da olunabilecek verilerden yeni yollar, fikirler keşfetmek ve operasyonel verimliliği arttırmaktır. 
Takip et: @oganozdogan